Zayıflama Sürecinde Doğru Bilinen Yanlışlar

Zayıflama Sürecinde Doğru Bilinen Yanlışlar

Sonunda tüm bahaneleri, engelleri geride bırakarak kilo vermeye karar verdiniz.’Ben kendim yaparım bir çok şeyi biliyorum nasılsa, bir de internetten araştırırsam tamamdır bu iş. İnternetten araştırmalarıma göre bir ayda 7 kilo versem 3 ayda fazlalığım olan 20 kg’dan kurtulurum’.

Çoğu kişi bu şekilde düşünüyor ve bir bır hışımla başlıyor diyete. Ama son hep aynı hüsran, hayal kırıklıkları, çıkan sağlık problemleri , hasar görmüş bir metabolizma ve verilenden fazlası alınan kilolar.

Işte tam da bu noktada bu yazı size yardımcı olarak yaptığınız hataların farkına varıp düzeltmeniz için  bir nebze de olsa yarar sağlayabilir.

 O zaman gelin zayıflama sürecinde en çok yapılan hataları birlikte inceleyim.

  • Kalori Saymak

Bir besinin kalorisinden çok hangi besini ne kadar ve ne sıklıkla tükettiğiniz önemlidir aslında.

Örnek vermek gerekirse 2 dilim baklava ile et-salata-makarnadan oluşan bir tabak var önünüzde. Varsayalım ki ikisi de aynı kalori değerine sahip. Siz nasılsa ikisinin kalorisi de aynı diyip her zaman baklavayı tercih ederseniz kilo almaya başlarsınız. Çünkü kalori aynı fakat içerik farklı. Baklava tamamen yağ, şeker ve basit karbonhidrattan oluşurken diğer tabakta bulunan yemekte hem protein hem karbonhidrat hem de yağ içermektektedir. Bu da sizin günlük almanız gereken enerjinin bir kısmını oluşturur. Hem karnınız doyar hem de ihtiyacınız olan enerjinizi almış olursunuz. Şimdi karar sizin. Kalori saymak mı yoksa sürekli olmamak şartı ile sevdiğiniz bir besini o öğünle değiştirmek mi?

  • Düşük Kalorili Beslenmek

İlk olarak şurada anlaşalım. Bu tarz diyetler sürdürelebilir olmadığı gibi kalıcı kilo kaybı sağlamaz. İlk başta hızlı kilo kaybı sağlar çünkü verilen kilo yağ kaybı değil atılan sudur. Sonrasında kilo veriminiz yavaşlamaya başlar. Peki şimdi ne yapacaksınız? Zaten aldığınız kalori düşükken onu dahada mı düşüreceksiniz? Yoksa hiç mi birşey yemeyeceksiniz? Tüm bunlara ek olarak bu diyetler sizi yorarak hem metabolizmanızın hasar görmesine hem de verdiğiniz kiloların hızla ve verilenden daha fazlasını almanıza sebep olur.

  • Öğün Atlamak

Öğün atlayıp kendinizi uzun süre aç bıraktığınız zaman kilo vermez aksine ya vücudunuz kio vermemek için direnir ya da kilo alırsınız. Çünkü vücut strese girerek kortizol hormonu salgılamaya başlar ki bu da beraberinde yağ salınımı arttırır. Aynı zamanda vücudumuz o kadar muhteşem bir makina ki öğün atladığınızı anlamaya başladığı andan itibaren kendini korumaya almak için bir önceki ya da bir sonraki öğünde yediklerinizi depolar. Ayrıca öğün atladığınız zaman bir sonraki öğünde porsiyon kontrolü yapamaz ve ihtiyacınızdan daha fazla yemek yersiniz. Bu durum da uzun vadede insülin hormonunda  dalgalanmalara sebep olarak şeker hastalığına davetiye çıkarmak demektir.

  • Kilo Verdirdiği Düşünülen (İddia Edilen) Hap-İçecek ve Yiyecekleri Tüketmek

Biz gerçek diyetisyenlerin yıllardan beri söylediğimiz ve söylemekten bıkmayacağımız ‘hiçbir besin/ilaç/içecek tek başına kilo verdirmez. Ki bunu en iyi sizler bilirsiniz sanki. Siz yahut yakınınız defalarca denemediniz mi hapları, içeçekleri? Çok büyük ihtimalle denediz ve sonuç ne oldu koca bir hiç. İlk başta belki kilo verdiniz diye sevindiniz, sonrasında verilenden fazla alınan kilolar ve metabolizmanın hasar görmesiyle boy gösteren sağlık sorunları ile sonuçlandı. Işte tam da bu nokta da söylediğimiz beslenme bütüncül olmalıdır. Tüm gün içinde yedikleriniz-içtikleriniz önemlidir.

  • Sağlıklı Besinlerin Aşırı Tüketimi

En sık yapılan hataların başında gelmektedir. Sağlıklı besinlerin porsiyonlarına dikkat edilemediği takdirde sizlere kilo olarak geri dönmektedir. ‘Ama ben çok sağlıklı besleniyorum paketli ürün yemiyorum kızartma yemiyorum, çikolata deseniz hiç sevmem ağzıma bile sürmüyorum’ diye biten ve buna benzer sayısız cümleler duyuyorum danışanlarımdan. Beslenme detayına girdiğimizde sağlıklıksız ürün tüketmediğini ancak sağlıklı ürünleri de kilolarca yenildiğine şahit olabiliyoruz. Örneğin; grip oldunuz. Genllikle şu düşünce oluyor ben meyveyi kısmayayım meyve vitamin mineral deposundur. Ehh sağlıklı da nede olsa, diyetimi bozmamış oluyorum. İşte hata tam da bu noktada başlıyor. Fazla meyve tüketiminiz size kilo özellikle de yağ olarak geri dönüyor. Çünkü meyve şekerinin fazlası sizin vücudunuz da yağ olarak depolanıyor. Bir besin sağlıklı bile olsa porsiyon kontrolü şart!

  • Karbonhidratı (ekmeği) Tamamen Kesmek

Karbonhidratın tamamen kesilmesi sizin fazladan protein ve yağ almanıza sebep olarak dengesiz beslenmesinize ve dolaylı olarak kilo almanıza neden olabilmektedir. Karbonhidratların temel enerji kaynağı olduğunu unutulmamalı ve tamamen kesmek yerine doğru karbonhidrat kaynakları tercih edilmelidir. Tam tahıllar, kuru baklagiller ve meyveler kompleks karbonhidratlardır, lif içerirler ve kan şekerini dengelemeye yardımcı olurlar. Günlük ihtiyacınız kadar karbonhidrat tüketmek ve doğru kaynakları tercih etmek vücudunuz için gerekli ve önemlidir. İlla ki ekmek yemeceğim diyorsanız ekmek yerine başka bir  besinde tercih edebilirsiniz, burada karar tamamen size ait. Ama bu değişimi yapabilmeniz için iyi bir beslenme eğitimi alıp 1 dilim ekmek yerine geçen sağlıklı karbonhidrat kaynaklarını bilmeniz ve buna uygun olarak beslenme programınızda değişimler yapabilirsiniz.

  • Sadece Spor/Egzersiz Yaparak Zayıflamaya Çalışmak

Istediğiniz kadar spor yapın beslenme düzeninize dikkat etmediğiniz sürece istediğiniz sonucu alamazsınız. Kilo vermek için mantık çok kolay. Alınan enerji harcanan enerjiden az olmalıdır ki kilo kaybı olabilsin. Sadece spor yapan bireylerde bu durum tam tersi oluıyor çoğu zmaan. Yani aldıkları enerji harcadıkları enerjiden daha fazla. Çünkü mantık şöyle işliyor, ‘istediğimi yiyebililrim nasılsa akşam spora gideceğim tüm yediklerimi yakarım’. Maalesef tüm yediklerinizi yaptığınız 1 saatlik spor ile yakamıyorsunuz. Önerim önce düşünce tarzı değiştirilmeli sonrasında spor rutininize sağlıklı beslenme alışkanlıkları eklemeniz olacaktır.

  • Yasaklar Koymak

Yasaklar koymak sizi mutsuz ederek , diyet sürecinizi işkence haline çevirir. Nasıl hayat sadece siyah ve beyazdan ibaret olmayıp arada griler yaşatıyorsa bize, diyet sürecide aynı böyledir. Bu yasak asla yemeyeceksin bu serbest sınırsız yiyebilirsin diye bir kural yok. Denge var, porsiyon kontrolü var. Genellikle kendinize yasakladığınız bir besini diyet süresi bitiminde daha fazla tüketiyorsunuz. Çünkü o besine yasak koydunuz, ulaşamadınız, arzuladınız o besini. Halbuki kendinize yasaklar koymak yerine canınız istediğiniz zaman o besini kontrollü ve beslenme rutinizde denge sağlayarak tüketirseniz ne sonrasında yeme atakları yaşar ne de diyetinizden sıkılırsınız. Yasaklar büyük küçük herkese her zaman cazip gelir. Kendinize yasaklar koymadığınız zaman belki de o besini hiç istemeyeceksiniz. Çünkü yasak olmadığını, canınız istediği zaman belli porsiyonlarda yiyeceğinizi biliyor olacaksınız.

TOKSİK OLAN DOZDUR. Dozu aşmadığınız sürece, porsiyon kontrolü yaptığınız sürece, her zaman tüketmediğiniz sürece herşeyi yiyebilirsiniz ama tek bir şartla DENGELEYEREK 

   Sizde bu hataların hepsini yada birkaçını yapıyorsanız öncelikle düşünce tarzınızı ve kafanızdaki diyet süreçlerini gözden geçiriniz. Çünkü yukarıdada anlatmaya çalıştığım gibi diyet yapmak yasaklar koymak, kendini aç bırakmak değildir. Diyet sevmediğin besinlerden oluşan bunu yemek zorundasın gibi dayatma listeler değildir. Diyet sağlıklı beslenmektir. Diyet sağlıklı beslenerek kilo vermektir. Diyet tamamen size uygun ve sürdürülebilir olmalı demektir. Diyet sevdiğin besinlerden oluşan beslenme düzeni demektir. Diyet senin parmak izin gibidir ve sana uygun planlanmalıdır.